adiestramiento laboral

Kullanım örnekleri

adiestramiento laboral
job training
icon arrow

job

Phonetic: "/d͡ʒɒb/"

Part Of Speech: noun


Definition: A task.

Example: A job half done is hardly done at all.


Definition: An economic role for which a person is paid.

Example: He's been out of a job since being made redundant in January.


Definition: (in noun compounds) Plastic surgery.

Example: He had had a nose job.


Definition: A task, or series of tasks, carried out in batch mode (especially on a mainframe computer).


Definition: A sudden thrust or stab; a jab.


Definition: A public transaction done for private profit; something performed ostensibly as a part of official duty, but really for private gain; a corrupt official business.


Definition: Any affair or event which affects one, whether fortunately or unfortunately.


Definition: A thing (often used in a vague way to refer to something whose name one cannot recall).

Example: Pass me that little job with the screw thread on it.

icon arrow

job

Phonetic: "/d͡ʒɒb/"

Part Of Speech: verb


Definition: To do odd jobs or occasional work for hire.


Definition: To work as a jobber.


Definition: To take the loss.


Definition: To buy and sell for profit, as securities; to speculate in.


Definition: (often with out) To subcontract a project or delivery in small portions to a number of contractors.

Example: We wanted to sell a turnkey plant, but they jobbed out the contract to small firms.


Definition: To seek private gain under pretence of public service; to turn public matters to private advantage.


Definition: To strike or stab with a pointed instrument.


Definition: To thrust in, as a pointed instrument.


Definition: To hire or let in periods of service.

Example: to job a carriage

icon arrow

training

Phonetic: "/ˈtɹeɪnɪŋ/"

Part Of Speech: verb


Definition: To practice an ability.

Example: She trained seven hours a day to prepare for the Olympics.


Definition: To teach and form (someone) by practice; to educate (someone).

Example: You can't train a pig to write poetry.


Definition: To improve one's fitness.

Example: I trained with weights all winter.


Definition: To proceed in sequence.


Definition: To move (a gun) laterally so that it points in a different direction.

Example: The assassin had trained his gun on the minister.


Definition: To encourage (a plant or branch) to grow in a particular direction or shape, usually by pruning and bending.

Example: The vine had been trained over the pergola.


Definition: To trace (a lode or any mineral appearance) to its head.


Definition: To create a trainer for; to apply cheats to (a game).


Definition: To draw along; to trail; to drag.


Definition: To draw by persuasion, artifice, or the like; to attract by stratagem; to entice; to allure.

icon arrow

training

Phonetic: "/ˈtɹeɪnɪŋ/"

Part Of Speech: noun


Definition: Action of the verb to train.


Definition: The activity of imparting and acquiring skills.


Definition: The result of good social upbringing.


Definition: The process by which two modems determine which protocol and speed to use; handshaking.


Definition: (voice recognition) The recording of multiple samples of a user's voice to aid pattern recognition.

Web Türkçe-İngilizce Çevirmen

Kaynak metinler, AI tabanlı yazım denetleyici tarafından otomatik olarak düzeltilerek daha iyi bir çeviri elde edilir. Tıp, kesin bilimler, hukuk vb. gibi çeşitli alanlarda metinlerinin içeriğini ve dil özelliklerini koruyarak belgeleri anında çevirin.

Türkçe - İngilizce çevirmenimiz birçok dilbilimci ve geliştiricinin ürünüdür. Herhangi bir cümleyi, kelimeyi veya metnin tamamını hızlı ve tamamen ücretsiz çevirin! Çevirmenimiz 800'den fazla farklı dili anlamaktadır. Program medyadan büyük miktarda bilgi kullanır, bu nedenle tüm dünya haberlerini kapsar.Çeviri yazılımımızı diğer makine çevirmenlerinden farklı kılmak için çok yol kat ettik. Türkçe - İngilizce çevirmenimiz orijinal metnin anlamını ve cümlenin ana fikrini asıl amaçlandığı gibi korumak için tasarlanmıştır. Çevirmenimiz olabildiğince insandır. Ürünümüz en iyi gizliliği sağlar. Verilerinizi izlemiyor, satmıyor veya saklamıyoruz. Çevirileriniz size aittir. Transferler için kayıt ve ödeme gerekli değildir!İngilizce, dünyada yaklaşık 1,5 milyar insan tarafından konuşulmaktadır. Dünyada en çok konuşulan dildir. 1.000.000'den fazla kelime var! Türkçe, Türkiye'de, Kuzey Kıbrıs'ta yaklaşık 80 milyon kişi ile Avrupa ve Kuzey Amerika'daki göçmen toplulukları tarafından konuşulmaktadır. Yaklaşık 88 milyon konuşmacı ile en çok konuşulan Türk dilidir. Türk dili, Türkiye'nin batısında yer alan Anadolu'da ortaya çıkmıştır. Şu anda, bu iki hacimli ve harika dildeki çevirilerle hızlı, rahat ve ücretsiz çalışmanız için size profesyonel çevirmenimizin işlevselliğini sunuyoruz!