sahanda yumurta

Kullanım örnekleri

sahanda yumurta
fried eggs
icon arrow

fried

Phonetic: "/fɹaɪd/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Cooked by frying.


Definition: (specifically, of an egg) Fried with the yolk unbroken.

Example: He always ate his eggs fried, never scrambled.


Definition: Cooked in a deep fryer or pressure fryer or the like after being coated (breaded) in batter; compare deep-fried.

Example: a bucket of fried chicken


Definition: (of computer equipment) Broken as a result of excessive heat or an electrical surge.

Example: It looks like your motherboard is fried.


Definition: Stoned; under the influence of drugs

Example: Man, I got totally fried on weed at Chad's party.'


Definition: Extremely tired due to exertion or stress; exhausted

Example: After nearly twelve hours at the office plus a nightmare commute home, I was fried and couldn’t think of anything but sleep.

icon arrow

fried

Phonetic: "/fɹaɪd/"

Part Of Speech: verb


Definition: A method of cooking food.


Definition: To be affected by extreme heat or current.

icon arrow

eggs

Phonetic: "/ɛɡz/"

Part Of Speech: noun


Definition: An approximately spherical or ellipsoidal body produced by birds, reptiles, insects and other animals, housing the embryo during its development.


Definition: The egg of a domestic fowl (especially a hen) or its contents, used as food.

Example: I also determine the minimal amount of egg required to make good mayonnaise.


Definition: The female primary cell, the ovum.


Definition: Anything shaped like an egg, such as an Easter egg or a chocolate egg.


Definition: A swelling on one's head, usually large or noticeable, associated with an injury.


Definition: (mildly) A Caucasian who behaves as if they were (East) Asian (from being "white" outside and "yellow" inside).


Definition: A foolish or obnoxious person.

Example: Shut up, you egg!


Definition: A person, fellow.

Example: bad egg


Definition: A person who is regarded as having not yet realized they are transgender, has not yet come out, or is in the early stages of transitioning.


Definition: One of the blocks of data injected into a program's address space for use by certain forms of shellcode, such as "omelettes".

icon arrow

eggs

Phonetic: "/ɛɡz/"

Part Of Speech: verb


Definition: To throw eggs at.


Definition: To dip in or coat with beaten egg.


Definition: To distort a circular cross-section (as in a tube) to an elliptical or oval shape, either inadvertently or intentionally.

Example: After I cut the tubing, I found that I had slightly egged it in the vise.

icon arrow

eggs

Phonetic: "/ɛɡz/"

Part Of Speech: verb


Definition: To encourage, incite.

Türkçeden İngilizceye En Hızlı Çevirmen

Çevirilerinizi daha da iyi hale getirmek için özel olarak tasarlanmış arayüzümüzün yeni özelliklerine göz atın. Doğal olarak, hizmetimiz ücretsiz kalır ve ayrıca bir uygulama olarak da mevcuttur. Tüm özellikler, çeşitli ortak dillerin kombinasyonları için yerel olarak mevcuttur. Diğer özellikler ve dil kombinasyonları aşağıdadır. Hangi dile çeviri yaparsanız yapın, ortaya çıkan metin çevrimiçi sözlüğümüze bağlanır. Anlamları ve diğer cümlelerdeki kullanımları hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, çıktı metin kutusundaki tek tek kelimeler ayrıntılı olarak analiz edilir. Her şey tamamen ayrıntılı ve gerekirse test edilmiştir!

İngilizce, dünyada yaklaşık 1,5 milyar insan tarafından konuşulmaktadır. Dünyada en çok konuşulan dildir. 1.000.000'den fazla kelime var! Türkçe, Türkiye'de, Kuzey Kıbrıs'ta yaklaşık 80 milyon kişi ile Avrupa ve Kuzey Amerika'daki göçmen toplulukları tarafından konuşulmaktadır. Yaklaşık 88 milyon konuşmacı ile en çok konuşulan Türk dilidir. Türk dili, Türkiye'nin batısında yer alan Anadolu'da ortaya çıkmıştır. Şu anda, bu iki hacimli ve harika dildeki çevirilerle hızlı, rahat ve ücretsiz çalışmanız için size profesyonel çevirmenimizin işlevselliğini sunuyoruz!Yukarıdaki giriş alanını kullanarak İngilizce-Türkçe sözlükte bir Türkçe terim arayın. İngilizce veya Türkçe arama yapabilirsiniz. İngilizce veya Türkçe aradığınız cümlenin çok fazla çevirisi varsa filtreleme seçeneklerini kullanarak sonuçları sınırlandırabilirsiniz. İngilizce-Türkçe sözlükte harfe göre ara. İngilizce-Türkçe sözlük, alfabeyi manuel olarak görüntüleme olanağı sağlar. Belirli kelimelerin çevirilerine bakmak ve bir cümle bağlamında ne anlama geldiklerini görmek için aşağıdaki bağlantıları da kullanabilirsiniz.