bayilik vermek

Kullanım örnekleri

bayilik vermek
grant somebody franchise
icon arrow

grant

Phonetic: "/ɡɹɑːnt/"

Part Of Speech: noun


Definition: The act of granting; a bestowing or conferring; concession; allowance; permission.


Definition: The yielding or admission of something in dispute.


Definition: The thing or property granted; a gift; a boon.

Example: I got a grant from the government to study archeology in Egypt.


Definition: A transfer of property by deed or writing; especially, an appropriation or conveyance made by the government.

Example: a grant of land or of money


Definition: The deed or writing by which such a transfer is made.


Definition: An application for a grant (monetary boon to aid research or the like).

icon arrow

grant

Phonetic: "/ɡɹɑːnt/"

Part Of Speech: verb


Definition: (ditransitive) to give (permission or wish)

Example: He was granted permission to attend the meeting.


Definition: (ditransitive) To bestow or confer, with or without compensation, particularly in answer to prayer or request; to give.


Definition: To agree with (someone) on (something); to accept (something) for the sake of argument; to admit to (someone) that (something) is true.


Definition: To assent; to consent.

icon arrow

somebody

Phonetic: "/ˈsʌmbədɪ/"

Part Of Speech: noun


Definition: A recognised or important person, a celebrity.

Example: I'm tired of being a nobody – I want to be a somebody.

icon arrow

somebody

Phonetic: "/ˈsʌmbədɪ/"

Part Of Speech: pronoun


Definition: Some unspecified person.

Example: Somebody has to clean this mess up.

icon arrow

franchise

Phonetic: "/ˈfɹænt͡ʃaɪ̯z/"

Part Of Speech: noun


Definition: The right to vote at a public election or referendum; see: suffrage, suffragette.


Definition: A right or privilege officially granted to a person, a group of people, or a company by a government.


Definition: An acknowledgment of a corporation's existence and ownership.


Definition: The authorization granted by a company to sell or distribute its goods or services in a certain area.

Example: McDonalds has exported its franchise.


Definition: A business operating under such authorization, a franchisee.


Definition: A legal exemption from jurisdiction.


Definition: The membership of a corporation or state; citizenship.


Definition: The district or jurisdiction to which a particular privilege extends; the limits of an immunity; hence, an asylum or sanctuary.


Definition: The collection of organizations in the history of a sports team; the tradition of a sports team as an entity, extending beyond the contemporary organization.

Example: The Whalers' home city of Hartford was one of many for the franchise.


Definition: The positive influence on the buying behavior of customers exerted by the reputation of a company or a brand.


Definition: The loose collection of fictional works pertaining to a particular universe, including literary, film or television series from various sources.

Example: the Star Wars franchise


Definition: Exemption from constraint or oppression; freedom; liberty.


Definition: Magnanimity; generosity; liberality; frankness; nobility.

İngilizce Türkçe Cümle Çevirmeni

Çeviri yazılımımızı diğer makine çevirmenlerinden farklı kılmak için çok yol kat ettik. Türkçe - İngilizce çevirmenimiz orijinal metnin anlamını ve cümlenin ana fikrini asıl amaçlandığı gibi korumak için tasarlanmıştır. Çevirmenimiz olabildiğince insandır. Ürünümüz en iyi gizliliği sağlar. Verilerinizi izlemiyor, satmıyor veya saklamıyoruz. Çevirileriniz size aittir. Transferler için kayıt ve ödeme gerekli değildir!

Çevirilerinizi daha da iyi hale getirmek için özel olarak tasarlanmış arayüzümüzün yeni özelliklerine göz atın. Doğal olarak, hizmetimiz ücretsiz kalır ve ayrıca bir uygulama olarak da mevcuttur. Tüm özellikler, çeşitli ortak dillerin kombinasyonları için yerel olarak mevcuttur. Diğer özellikler ve dil kombinasyonları aşağıdadır. Hangi dile çeviri yaparsanız yapın, ortaya çıkan metin çevrimiçi sözlüğümüze bağlanır. Anlamları ve diğer cümlelerdeki kullanımları hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, çıktı metin kutusundaki tek tek kelimeler ayrıntılı olarak analiz edilir. Her şey tamamen ayrıntılı ve gerekirse test edilmiştir!Türkçe - İngilizce çevirmenimiz birçok dilbilimci ve geliştiricinin ürünüdür. Herhangi bir cümleyi, kelimeyi veya metnin tamamını hızlı ve tamamen ücretsiz çevirin! Çevirmenimiz 800'den fazla farklı dili anlamaktadır. Program medyadan büyük miktarda bilgi kullanır, bu nedenle tüm dünya haberlerini kapsar.İngilizce, dünyada yaklaşık 1,5 milyar insan tarafından konuşulmaktadır. Dünyada en çok konuşulan dildir. 1.000.000'den fazla kelime var! Türkçe, Türkiye'de, Kuzey Kıbrıs'ta yaklaşık 80 milyon kişi ile Avrupa ve Kuzey Amerika'daki göçmen toplulukları tarafından konuşulmaktadır. Yaklaşık 88 milyon konuşmacı ile en çok konuşulan Türk dilidir. Türk dili, Türkiye'nin batısında yer alan Anadolu'da ortaya çıkmıştır. Şu anda, bu iki hacimli ve harika dildeki çevirilerle hızlı, rahat ve ücretsiz çalışmanız için size profesyonel çevirmenimizin işlevselliğini sunuyoruz!